NOT:
Bu yazı 6 Ocak 2010 tarihinde yazılarak muhatabına gönderilmiş ve şöyle denilmiştir: “Sayın” Alparslan AÇIKGENÇ; “Risale-i Nur’da Felsefe Eleştirisi” adlı çalışmam Nesil Yayınları‘nca basıldı… Kendini felsefeci zannederek “bilirkişi” olmaya kalkıştığın raporuna dair cevabım EK‘tedir… Zannının “hakikat” olduğunda ısrar ediyorsan, hem senin raporunu yayınlat, hem de benim cevabımı… Mensubu bulunduğun Fatih Üniversitesi’nin bir sürü dergisi var… Şöyle de yapabilirsin: Türkiye’de, İslam Felsefesi ile uğraşan hakiki felsefe profesörleri yok değil, ikimizin yazısını da onlara gönder, bak bakalım ne cevap alacaksın?????? Yazının muhatabı ne raporunu ve raporun cevabını yayınlatabilmiş ne de konuyu İslam felsefesi uzmanlarına sorabilmiştir… Yayınlatamazdı çünkü felsefi bilgi hususundaki derekesi kendi eliyle ifşa edilmiş olurdu… Hakiki İslam felsefesi profesörlerine bir şey soramazdı çünkü yazdığı yazıların gerçek kalibresi ortaya çıkardı… Mecburen; “Konuşma ki âlim zannetsinler.” siperine sığındı… Maalesef, bu sipere sığınan herkes gibi o da “avam” nezdinde “âlim” zannedilmeye devam ediyor… Okumaya devam et