Kutsal Metinlerin Eleştirilemezliği Üzerine

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü ARSLAN; AKP iktidarının meclisteki çoğunluğuna dayanarak yasalaştırdığı 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na dair, bazı hususları iptal eden Anayasa Mahkemesi kararından ötürü, İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU’nun kast-ı mahsusa ile (maksadını aşarak değil) kendisine yönelttiği eleştirilere cevap sadedinden yazdığı metinde şöyle bir cümle de kullanmış: “Yargı kararları, özellikle AYM kararları kutsal metinler değildir, eleştirilebilir…” Yani, AYM kararları eleştirilebilir ama kutsal metinler eleştirilemez…Merakı mucip bir ifade değil mi? Okumaya devam et

Güncel Yazılar, İslam Felsefesi, WEB kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Tarikatların, Din İstismarı Üzerine

Medyaya yapmış olduğu; “Hele İslamî devlet olsun, en güzel sarığı biz saracağız, en güzel cübbeleri biz giyeceğiz… O kisveyi taşıyacağım diye devletten, hizmetten, ticaretten kopmak yok… Biz devleti, makamları bıraktığımız zaman oraya ne idüğü belirsizler geliyor… Ne idüğü belirsizler karar mekanizmalarına geçince Müslümanlar sıkıntı çekiyor… Devletin kontrol mekanizmalarında olmamız lazım… Başörtü meselesi çözüldü değil mi? Ayasofya için Tayyip Bey (Cumhurbaşkanı) bekleyin dedi, Ayasofya açıldı… Sarık ve cübbenin de vakti gelecek…” mealindeki cümleleriyle meşhur Sakarya, Akyazı ilçesinde faaliyetlerini sürdüren Uşşakî Tarikatı’nın şeyhi, on iki yaşındaki bir kız çocuğunu tacizden tutuklanınca din istismarı mevzusu Türkiye’de bir kez daha gündeme geldi… Okumaya devam et

Ethik, Güncel Yazılar, İslam Felsefesi kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Platon’un Siyaset Felsefesi

Genel felsefe tarihi gibi, klasik siyaset felsefesi tarihinin de Antikçağda, Platon’un (427–347) çabalarıyla başladığı pekâlâ ileri sürülebilir. Platon tarafından geliştirilen klasik siyaset felsefesi formunun hem İlkçağ boyunca hem de Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam’ın zuhur ettiği Ortaçağ boyunca, siyaset üzerine kafa yoran düşünürler için en önemli yol gösterici olduğunu söylemek kolay kolay reddedilemez. Okumaya devam et

Genel Felsefe, Siyaset kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Thomas Hobbes’un Siyaset Felsefesi

Modern siyaset felsefesinin ilk temsilcilerinden Thomas Hobbes (1588-1679), iç savaşlarla çalkalanan on yedinci yüzyıl İngiltere’sinde yaşadı. İngiltere için bu dönem, barışçı yöntemlerle çözülemeyecek problemler üzerine bir mücadele dönemiydi. Temel problemlerden biri din kaynaklıydı. Anglikan Kilisesi bir devlet kilisesi olmakla itham ediliyordu ve hem piskoposluk örgütü hem de ayin biçimleri Roma Katolisizmi tarafından reddediliyordu. Nüfuzlu Protestanlar, Katolisizme alternatif olarak Presbiteryenizm akımını tercih ediyorlardı. Oysaki Kral I. James, Katolisizm yanlısıydı ve Protestanlığa karşıydı. İkinci temel problemse egemenlikle ilgiliydi. Egemenlik, Kral’a ait ve mutlak mı olmalıydı? Yoksa Parlamento’yla paylaşılıp meşrutî monarşi mi olmalıydı? Okumaya devam et

Genel Felsefe, Siyaset, WEB kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Sözde “İslamî Siyasî Model” Hilafet Üzerine

AYASOFYA CAMİİ’nin ihtilaflı siyasî mülahazalarla 1934 yılında, o günün muktediri, partili cumhurbaşkanı ATATÜRK tarafından müzeye dönüştürülmesi nasıl yerli yersiz bir takım eleştirilere yol açmışsa 24 Temmuz 2020 itibarıyla yine ihtilaflı siyasî mülahazalarla bugünün muktediri, partili cumhurbaşkanı ERDOĞAN tarafından tekrar ibadet haneye çevrilerek asli hüviyetine kavuşturulması da yerli yersiz bir takım eleştirilere sebep olmaktadır. Okumaya devam et

Güncel Yazılar, Siyaset, WEB kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

AKP’nin Fikrî İktidarı Üzerine

Cumhurbaşkanı ERDOĞAN; kurucusu olduğu TÜRGEV’e ait İbni Haldun Üniversitesi 2020-2021 yılı akademik açılış merasiminde yaptığı konuşmada (https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/122413/) şu kabilden cümleleri dile getiriyor:  Okumaya devam et

Güncel Yazılar, WEB kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Sıradanlığın Kötülüğü Üzerine

Sıradanlığın Kötülüğü” ifadesi; Hannah ARENDT’in, Türkçe’ye “Kötülüğün Sıradanlığı” başlığıyla çevrilen, “Eichmann in Jerusalem A Report on the Banality of Evil” adlı kitabından mülhem… Orijinali rapor olan bu çalışmasında ARENDT; özelde, Nazi Almanya’sında, nihai aşamada soykırıma dönüşen Yahudi tehciri olayının organizatörü SS Subayı Yarbay Adolf Eichmann’ın, mağlubiyetle sonuçlanan İkinci Dünya Savaşı sonrası, savaş suçlularının yargılandığı Nürnberg Uluslararası Askeri Mahkemesi’nden ve kendisiyle ilgili verilebilecek “ölüm cezası”ndan kurtulabilmek maksadıyla göz altındayken firar edip saklandığı Arjantin, Buenos Aires’te, İsrail ajanları tarafından Mayıs 1960’ta yakalanarak, kaçırılıp, getirildiği Kudüs’te, İsrail mahkemelerinde yargılandığı dava safahatını; geneldeyse totalitarizm ideolojisinin Almanya’da nasıl olup da yeşerebildiğini, kimlerin sayesinde nasıl yol aldığını, iktidarını kimler sayesinde nasıl sürdürdüğünü ve mukadder akıbetinin ne olduğunu tahlil etmektedir.[1]  Okumaya devam et

Güncel Yazılar, Siyaset, WEB kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Felsefenin Temel Fonksiyonları Üzerine

Bilgi; insan zihninin, düşünülebilen şeylerle (ideler ya da objeler) arasında kurmuş olduğu bağdır. Bu bağ; insanın düşünme evrenini ifade eden mantık zemininde gerçekleşir. Düşünme evreninin yani mantığın unsurları; kavramlar, hükümler (önermeler–tanımlar) ve akıl yürütmelerden müteşekkildir. Kavram; idenin ya da objenin zihindeki tasavvurudur. Hüküm; kavramın hassasının, öz-anlamının belirlenmesi yani tanımıdır (definition). Akıl yürütmeler ise hükümler arasında ilişki kurma indüksiyon, analoji veya dedüksiyondur. Okumaya devam et

Genel Felsefe, WEB kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Siyasal Sistemin İstikrarı Üzerine

İhtiyaçlarını tek başlarına karşılayamadıkları için toplum halinde, birlikte yaşayan insanlar; aralarında doğrudan veya dolaylı, iradî ya da gayrı iradî belirli ilişkiler kurarlar. Söz konusu ilişkilerin içerisinde cereyan ettiği sosyal yapı; bir yandan işbirliği ve kollektif eylemlerle bağlantılıyken diğer yandan da çatışma ve uzlaşmazlıklarla bağlantılıdır. Bu nedenden ötürüdür ki yapısal ilişkilerde işbirliği değil de çatışma ön plana çıkarsa toplumun kendini kısır mücadelelerle tüketmemesi maksadıyla uzlaşmazlıklara şöyle ya da böyle gem vuracak, müşterek hayatı muayyen bir düzen çerçevesinde sürdürmeyi sağlayacak, fertlerin ve grupların (tabakaların veya sınıfların) üstünde duran ya da durduğu kabul edilen buna istinaden de kamu adına, kamuyu ilgilendiren her hususta emretme yetkisini tekelinde tutan bir merkezî güç tesisi gerekli olur. Okumaya devam et

Siyaset, WEB kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Siyasette Başarı Üzerine

Klasik-geleneksel düşünürler umumiyetle devleti “ahlakî değerlerin tecessüm etmiş hali, müşterek iyiliğin en yüksek görünümü ve itaatin mutlak gerekli olduğu kutsal bir kefalet” şeklinde görüp, siyaseti de yöneten-yönetilen ilişkisine yönelik bir erdemli toplum projesi olarak değerlendirirken; modern düşünürler, onu ya “meşru şiddeti tekelinde bulunduran güç” yahut “egemen sınıfın baskı aracı” ve yahut da “soyguncu bir çete” şeklinde görüp, siyaseti de erdemsiz toplum projesi diye değerlendirmektedirler. Okumaya devam et

Siyaset, WEB kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı