Modern siyaset felsefesinin ilk temsilcilerinden Thomas Hobbes (1588-1679), iç savaşlarla çalkalanan on yedinci yüzyıl İngiltere’sinde yaşadı. İngiltere için bu dönem, barışçı yöntemlerle çözülemeyecek problemler üzerine bir mücadele dönemiydi. Temel problemlerden biri din kaynaklıydı. Anglikan Kilisesi bir devlet kilisesi olmakla itham ediliyordu ve hem piskoposluk örgütü hem de ayin biçimleri Roma Katolisizmi tarafından reddediliyordu. Nüfuzlu Protestanlar, Katolisizme alternatif olarak Presbiteryenizm akımını tercih ediyorlardı. Oysaki Kral I. James, Katolisizm yanlısıydı ve Protestanlığa karşıydı. İkinci temel problemse egemenlikle ilgiliydi. Egemenlik, Kral’a ait ve mutlak mı olmalıydı? Yoksa Parlamento’yla paylaşılıp meşrutî monarşi mi olmalıydı? Okumaya devam et