Geleneksel İslam hukukundan haberdar olanların malumudur; “kılıç hakkı” tabiri; gayrimüslimlere ait menkul-gayrimenkul emvalin, savaş neticesinde Müslümanlar tarafından ele geçirilmesini ve onlar üzerindeki tasarruf hakkını anlatmak üzere kullanılır. Her ne kadar tabir, Selçuklu Türkleri ile fethedilen beldelerdeki en büyük ibadethanenin camiye dönüştürülmesi gibi özel bir anlam kazanmış ise de esas itibarıyla galibiyetle elde edilen tasarruf hakkının Peygamber hayattayken de Dört Halife döneminde de Emevî-Abbasî döneminde de herhangi bir sınırı olmamıştır. Okumaya devam et